Azerbaycan’ın yüzölçümü 192.752 km2 olup Türkmençay (1828) ve Edirne (1829) antlaşmaları sonucunda ikiye ayrılmış, Aras nehrinin çizdiği sınırın kuzeyindeki parçası (86.800 km2) Rusya’ya, güneyinde kalan kısmı ise (105.952 km2) İran’a bırakılmıştır. Sovyet Azerbaycanı kuzeyde Dağıstan Özerk Cumhuriyeti, batıda Gürcistan ve Ermenistan cumhuriyetleri, güneyde İran ve Türkiye, doğuda Hazar deniziyle çevrilidir. İran Azerbaycanı ise kuzeyde Sovyetler Birliği, batıda Türkiye ve Irak, doğuda Sovyetler Birliği ve İran’ın Gîlân idarî bölgesi, güneyde ise Zencan ve Kürdistan idarî bölgeleriyle sınırlıdır.
Anadolu ve Kafkasya dağ sistemleri arasında bir geçiş alanı meydana getiren Azerbaycan dağlık bir bölgedir. Dağlık alanlar bölgenin güneyinde yer alan İran Azerbaycanı’nda daha geniş yer tutar. Tebriz’in güneyindeki Sehend dağı (3700 m.) ile Erdebil’in batısındaki Sebelân dağı (3820 m.) bunlar arasında en önemlileridir. Hazar denizine ulaşan Kızılözen (Sefîdrûz), Urmiye gölüne ulaşan Acıçay (Sefîdrûd) ve Cıgatu (Zerrînerûd) gibi akarsular bu dağlık kütleleri derin vadilerle yararak bölgeye daha dağlık ve daha çarpıcı bir görünüş kazandırmışlardır. Bu dağlık alanlar arasında yer alan ve denizden yüksekliği 1294 m. olan Urmiye gölü 5775 km2’lik bir alanı kaplar (Van gölünün 1,5 katı). İran Azerbaycanı’nın bu dağlık görünüşüne karşılık kuzeydeki Sovyet Azerbaycanı’nda Aras ve Kür (Kura) ırmakları boylarında uzanan düzlükler hâkimdir. Bu görünüşün istisnalarına sadece Karabağ dağlık bölgesiyle Kafkas silsilesinin Azerbaycan’ın kuzeyine sokulan uçlarında rastlanılır. İki Azerbaycan arasındaki bu farklı coğrafi görünüş sebebiyle Türkler’in hâkimiyeti döneminde Güney Azerbaycan daima yaylak, Kuzey Azerbaycan ise daima kışlak olarak kullanılmıştır. Azerbaycan ge nel olarak, yazları kurak ve sıcak geçen bir step (bozkır) iklimine sahiptir; ancak yükseklik farkları yüzünden bazı yörelerinde iklim değişikliklerine rastlanır.
Azerbaycan’da yaşayan 13.199.311 nüfusun (7.029.000’i [1989] Sovyetler Birliği’nde, 6.012.000’i [1986] İran’da) büyük çoğunluğunu Âzerî Türkleri oluşturur. Yalnız Sovyet Azerbaycanı’nda Dağlık Karabağ Özerk Bölgesi’nde (4400 km2) yaşayan 168.000 nüfusun (1983 tah.) %80’i Ermeniler’den meydana gelir. Nahcıvan Özerk Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti’nin de (5500 km2) 278.000 olan nüfusunun (1987 tah.) %95’ten fazlasını Âzerî Türkleri oluşturur. Sovyet Azerbaycanı’nın başşehri Bakü’den (1.772.000) başka diğer önemli şehirleri Gence (Kirovobad, 278.000), Lenkeran, Nahcıvan, Sumgayt ve Mingeçaur’dur. İran Azerbaycanı yönetim bakımından Doğu ve Batı Azerbaycan olmak üzere iki idarî birime ayrılmıştır. On bir ile ayrılan Doğu Azerbaycan’ın merkezi Tebriz (894.377), dokuz ile ayrılan Batı Azerbaycan’ın merkezi ise Urmiye’dir (548.946). Doğu Azerbaycan’ın diğer önemli şehirleri Erdebil (283.710), Merâga (102.966) ve Merend (71.722), Batı Azerbaycan’ın ise Miyândâb (314.514), Mehâbâd (282.305), Hoy (267.796) ve Mâkû’dur (173.134).
Azerbaycan’ın ekonomisi tarıma, hayvancılığa ve petrole dayanır. Tarım Urmiye gölü çevresindeki topraklarla Kür ve Aras havzalarında yapılır; pamuk, tahıl, çeşitli meyveler, tütün ve şeker pancarı başlıca ürünleridir. 1989 yılı petrol üretimi 13.200.000 ton olan Sovyet Azerbaycanı’nda Bakü (Apşeron) yarımadası petrol sahası, sadece Rusya’nın değil dünyanın en eski ve en zengin petrol alanlarından biridir. Bakü çevresindeki petrol kuyularından büyük bir kısmı Apşeron yarımadasında toplanmıştır. Elde edilen petrol tasfiye edilmek için borularla Bakü’ye sevkedilir. Bakü’de daha doğrusu eski Bakü’nün yanında kurulmuş olan Çernagorod’da çok sayıda petrol rafinerisi vardır. Bakü ayrıca 890 kilometrelik bir boru hattı ile Batum’a bağlanır.
Din. Sovyetler Birliği’ndeki Müslümanların çoğu Sünnî olup Hanefî mezhebine mensup iken Dağıstan’da Şâfiîler çoğunluktadır. Buna karşılık Azerbaycan’daki Müslümanların % 70’i Şiî olup Ca‘ferî mezhebine mensupturlar. Kafkasya Şiîleri’nin dinî merkezi Bakü’dedir ve başlarında da bir şeyhülislâm bulunmaktadır. Şeyhülislâmın Ehl-i sünnet’ten Hanefî bir müftü yardımcısı vardır. Bu dinî yönetim sosyal ve iktisadî faaliyetten mahrum olup kendilerine ait vakıfları ve şer‘î hüküm çıkarma yetkileri yoktur.
1920’den itibaren hac farîzasının ifası ve Şiîler’in İran ve Irak’taki kutsal yerleri ziyaret etmeleri yasaklanan Azerbaycan’da 1924’te şeriat kaldırıldı, 1928’de ise bütün medreseler kapatıldı ve 1930’a kadar bütün vakıflara el konuldu. 1929’da Arap alfabesinin kaldırılması da dinî hayatı olumsuz yönde etkiledi. 1936’da Azerbaycan’ın Sovyetler Birliği’ne katılmasından sonra Azerbaycan müslümanlarının diğer müslüman ülkelerle ilişkileri tamamen kesildi.
Sovyetler Birliği’nde son yıllarda uygulanan açıklık politikasının sonucu olarak camilerde Kur’an öğretimi serbest bırakılmış ve 1990 ortalarında Azerbaycan’da ibadete açık cami sayısı elliye ulaşmıştır. Ayrıca Bakü’de dört yıllık bir İslâm akademisi açılmıştır.