“Yenilmez Şehir” Anavarza Antik Kenti – Adana
UNESCO Dünya Miras Geçici Listesi’nde yer alan ve görkemli giriş kapısı, kalesi, tiyatrosu ve surlarıyla dikkat çeken Adana Anavarza Antik Kenti turistlerin ilgi odağında.
Adana Kozan Dilekkaya’da bulunan ve tarihte “yenilmez şehir” adıyla da tanınan Anavarza Antik Kenti, Helenistik, Roma, Bizans, Sasani ve Osmanlı medeniyetlerine yaptığı ev sahipliğiyle önemli kültür izleri barındırıyor.
Antik kent Efes’ten daha geniş yerleşkeye sahip
Tarihçesi MÖ 19 yılına dayanan ve Roma İmparatorluğu’nun Doğu Akdeniz’deki en önemli ordugah merkezleri arasında yer alan antik kent, Anadolu’nun bilinen en büyüğü Efes’ten daha geniş yerleşkeye sahip.
Kapladığı alan ve diğer özellikleriyle dünyanın en büyük antik kentleri arasında gösterilen Anavarza’da sur duvarı, sütunlu yol, hamam ve kilise, antik tiyatro, stadyum, su yolları, kaya mezarları, mozaikler, Kilikya Bölgesi’ndeki tek örnek olan 3 girişli zafer takı ve Ortaçağ kalesi yer alıyor.
Anavarza Kalesi tarihe ışık tutuyor
MS 2. yüzyıldan itibaren Anadolu’nun en önemli metropollerinden biri olan antik kentten ismini alan ve ovanın ortasında ada gibi yükselen tepe üzerindeki Anavarza Kalesi de tarihe ışık tutuyor.
Tarihi kaynaklara göre MS 4. yüzyılda nüfusu 100 bine kadar çıkmış Anavarza’da bulunan, anıtsal kapıdan başlayan 34 metre genişliğinde, 2 bin 700 metre uzunluğundaki çift şeritli sütunlu yol görenlerin dikkatini çekiyor.
UNESCO Dünya Miras Geçici Listesi’ne 2014’te alınan ve kalıcı listeye dahil edilmesi hedeflenen antik kent, yerli ve yabancı ziyaretçilerini bekliyor.
“Daimi listeye girmesi için başvuracağız”
Kültür ve Turizm İl Müdürü Sabri Tari, 4 bin dönüm araziye inşa edilmiş bir antik kent olan Anavarza’nın, o dönemki bütün savaşlardan galip çıkması dolayısıyla “yenilmez şehir” olarak bilindiğini söyledi.
Anavarza’nın UNESCO Dünya Miras Kalıcı Listesi’ne dahil edilmesi için Adana Valisi Mahmut Demirtaş’ın girişimi, Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın desteğiyle “Alan Yönetim Planı” oluşturmak için çalışmalara başladıklarını belirten Tari, “Planı en kısa sürede hayata geçirerek UNESCO’ya daimi listeye girmesi için başvuracağız. Daimi listeye girdiğinde UNESCO tarafından da destek görecek ve kamuoyuna daha iyi tanıtılacak bir duruma gelecek” dedi.
Kazı çalışmaları 2014’te başladı
Sabri Tari, 2014 yılında Anavarza’da başlatılan kazı çalışmalarında belli bir aşamaya gelindiğini belirtti.
“İlk çalışmalarımız, dünyanın tarihte en eski duble yolu olarak bilinen yolun açılmasıyla ilgili başladı. Daha sonra antik kentin sur duvarlarının restorasyon projeleri hazırlandı. En kısa sürede onarıma başlanacak.”
“Anavarza’yı turizme arz etme anlamında ciddi bir mesafe katedildi”
Anavarza Kalesi’nin de ihtişamıyla bölgenin ve ülkenin en önemli kalelerinden olduğuna dikkat çeken Sabri Tari, şunları söyledi:
“Bu kalede çevre düzenlemesi ve yol yapımıyla ilgili projelerimiz de onaylandı. İnşallah en kısa sürede onlar da hayata geçirilecek. Vatandaşlarımızı karşılama ünitesi inşaatı da yapıldı. Yazın sonuna doğru onu da hizmete açacağız. Anavarza’yı turizme arz etme anlamında ciddi bir mesafe kat edildi. Turizm açısından da kente çok büyük bir katma değer sağlayacağına inanıyoruz.”
Anavarza Ören Yeri – Adana
Tarihi 2100 yıl öncesine giden ve en parlak dönemini Roma İmparatoru Septimius Severus’un ödüllendirmesiyle M.S. 2’nci yüzyılda yaşamaya başlayan Anavarza, zaman içinde önemli bir kent haline gelerek 408 yılında Kilikya Başkenti unvanına kavuşmuştur. Bizans Dönemi’nde önemini devam ettiren, sonraki yıllarda Ermeniler, Abbasiler, Selçuklular, Ramazanoğulları, Osmanlılar gibi çeşitli medeniyetlere ev sahipliği yapan Anavarza’da farklı kültürlere ait izleri bir arada görmek mümkün. Bu kültürel zenginliği sayesinde de UNESCO Dünya Miras Geçici Listesi’nde yer alması uygun görülen kent; kalıntıları, tarihi ve efsaneleri ile dikkat çekiyor.
Bir süreliğine bölge başkentliği yapan Anavarza’nın bu dönemde şenlik ve spor müsabakalarının da merkezi olduğu biliniyor. Stadyum ile tiyatro kalıntılarını gördüğünüzde bir zamanlar sahnelenen oyunlar ve heyecanlı yarışlar gözünüzün önünde canlanacaktır. Antik kentte sütunlu yol, mozaikli havuzlar ziyaretçilerin ilgisini çeken diğer kalıntılar. 6’ncı yüzyıla ait Kaya Kilisesi ve Havariler Kilisesi Bizans, batı kapısının dışındaki bir kulede görülen Arapça Kitabe ise Abbasi Dönemi’ne işaret ediyor. Anavarza ören yerini çevreleyen surlar bin 500 metre uzunluğunda ve giriş kapılarından biri 3’üncü yüzyıl olarak tarihlendirilen zafer takı biçiminde tasarlanmış. Halen devam eden kazı çalışmalarında tespit edilerek bir bölümü açığa çıkarılan 32 metre genişliğe ve bin 700 metre uzunluğa sahip olan yolu ise antik dünyanın en geniş ve büyük sütunlu caddeleri arasında. Kentin yüzlerce yıl stratejik önemini yitirmeyen kalesi 200 metre yüksekliğinde ovaya hâkim bir tepede yükseliyor. Yolu son derece dik ve sarp olduğu için çıkış zahmetli olsa da 11’inci yüzyılın ortalarına tarihlendirilen kiliseyi ve Çukurova’nın panoramik manzarasını görmek isteyenler için zor olmaktan ziyade keyifli bir tırmanış olacaktır.